Normal bir kişinin kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendisine yapması gereken işleri, bedensel veya ruhsal yeteneklerindeki kalıtımsal ya da sonradan olma herhangi bir noksanlık sonucu yapamayanlar olarak tanımlanan ‘Engellilik’, farklı nedenlere bağlı olarak zihinsel, görme, işitme ve konuşma, ortopedik ve süreğen engelli olmak üzere beş temel başlıktan oluşmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 2005 yılında kabul edilen 5378 sayılı Özürlüler Kanunu ile özürlü bireylerin hakları anayasal düzende koruma altına alınmıştır. Dünyada da engelliliğe yönelik uygulanan yasal düzenlemelerin yanı sıra engelliliğe dikkat çekmek ve halkı bilinçlendirmek amacıyla bazı günler ve haftalar belirlenmiştir. Belirlenen haftalardan biri ise “24-30 Eylül Uluslararası İşitme Engelliler Haftası”dır.
İşitme kayıpları kulağın bir veya daha çok yerinin hasarıyla, çeşitli nedenlerden oluşmaktadır. Ebeveynler arasında akrabalık olması, ailede çocukluk döneminde başlayan kalıtsal işitme kaybı olması, annenin hamileyken kullandığı bazı ilaçlar ve geçirdiği hastalıklar, doğum kilosunun düşük olması, kulağın anormal görünmesi, , ateşli hastalık geçirmesi ve bebeğe verilen bazı ilaçlar işitme kaybına neden olabilmektedir. Aileler herhangi bir dönemde bebeklerinde işitme kaybından şüphelenirlerse bir uzmana başvurmalılardır. İşitme testleri yenidoğan dönemi itibariyle yapılabilmektedir.
Yenidoğan bebeklerin kulaklarına belli şiddette sesler verilip, duyup duymadığı beyin dalgaları ölçülerek anlaşılır. Bu işlem basit olup, bebeğe hiçbir rahatsızlık vermez, 15 dakikada yapılabilir. Testin güvenilirliği %97 oranındadır.
#UluslararasıİşitmeEngellilerHaftası